KAYSERİ İLİ
İÖÜÜKAYSERDEN GRNTLER <kayseri/>
KONUMU: Iç Anadolu'nun Yukari Kizilirmak bölgesinde yer alan Kayseri ili 16,917 km2'lik yüzölçümüyle ülke topraklarinin % 2,2 lik bir bölümünü kaplar. Il merkezinin denizden yüksekligi 1043 m.'dir. Kayseri il alani, kuzeybati ve kuzeyden; Yozgat'in Çayiralan ve Bogazliyan, kuzey ve kuzeydogudan; Sivas'in Gemerek, Sarkisla, Kangal ve Gürün, dogudan; sKahramanmara <http://www.kaynet.net.tr/maras>'in Afsin ve Göksun, güneyden; Adana <http://adana.cu.edu.tr>'nin Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke ve Karaisali, güneybatidan; Nigde Merkez ve Çamardi, batidan ise Nevsehir'in Derinkuyu, Ürgüp ve Avanos ilçeleriyle çevrilidir. Ili, güneyden ve dogudan orta Toroslarin uzantilari, kuzeyden ve batidan ise genis bir lav platosu sinirlar. Kayseri topraklarinin % 36.1'i daglarla, % 14.8'i ovalarla, % 49.1'i gibi büyük bir bölümü ise platolarla kaplidir . Topraklarinin % 88.7'si tarima elverisli nitelikte alan ilde, toprak kullaniminda en büyük pay % 41.1'le çayir ve meralardir.
Develi ovasinin güneyindeki igiSultan Sazl <resimler/sultansazligi.jpg>, Engir Gölü, Erciyes'in eteklerindeki Sarigöl ve Sarimsakli Baraj gölü ilin güzellikleri arasinda yer alir.
NÜFUSU: 1997 nufus sayimina göre ilin toplam nufusu 952.264 olup km2'ye 56 kisi düsmektedir. Kent merkezinin nufusu 421.000'dir.
COĞRAFYASI:Orta Anadolu'nun yukari Kizilirmak bölümünde yer alan Kayseri il topraklarinda, kuzeydogu güneybati dogrultulu kirikli-kivrimli sira daglar, bu daglar arasinda yer alan yaylalar ve ovalar ilin baslica yeryüzü sekillerini olusturur. II merkezinin güneyinde yükselen giErciyes da <resimler/erciyes.jpg> (3916 m.) Iç Anadolu Bölgesi'nin en yüksek noktasidir. Erciyes dagi volkanik bir dagdir. Seyhan irmaginin KAYSERİ İLİ
İÖÜÜKAYSERDEN GRNTLER <kayseri/>
KONUMU: Iç Anadolu'nun Yukari Kizilirmak bölgesinde yer alan Kayseri ili 16,917 km2'lik yüzölçümüyle ülke topraklarinin % 2,2 lik bir bölümünü kaplar. Il merkezinin denizden yüksekligi 1043 m.'dir. Kayseri il alani, kuzeybati ve kuzeyden; Yozgat'in Çayiralan ve Bogazliyan, kuzey ve kuzeydogudan; Sivas'in Gemerek, Sarkisla, Kangal ve Gürün, dogudan; sKahramanmara <http://www.kaynet.net.tr/maras>'in Afsin ve Göksun, güneyden; Adana <http://adana.cu.edu.tr>'nin Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke ve Karaisali, güneybatidan; Nigde Merkez ve Çamardi, batidan ise Nevsehir'in Derinkuyu, Ürgüp ve Avanos ilçeleriyle çevrilidir. Ili, güneyden ve dogudan orta Toroslarin uzantilari, kuzeyden ve batidan ise genis bir lav platosu sinirlar. Kayseri topraklarinin % 36.1'i daglarla, % 14.8'i ovalarla, % 49.1'i gibi büyük bir bölümü ise platolarla kaplidir . Topraklarinin % 88.7'si tarima elverisli nitelikte alan ilde, toprak kullaniminda en büyük pay % 41.1'le çayir ve meralardir.
Develi ovasinin güneyindeki igiSultan Sazl <resimler/sultansazligi.jpg>, Engir Gölü, Erciyes'in eteklerindeki Sarigöl ve Sarimsakli Baraj gölü ilin güzellikleri arasinda yer alir.
NÜFUSU: 1997 nufus sayimina göre ilin toplam nufusu 952.264 olup km2'ye 56 kisi düsmektedir. Kent merkezinin nufusu 421.000'dir.
COĞRAFYASI:Orta Anadolu'nun yukari Kizilirmak bölümünde yer alan Kayseri il topraklarinda, kuzeydogu güneybati dogrultulu kirikli-kivrimli sira daglar, bu daglar arasinda yer alan yaylalar ve ovalar ilin baslica yeryüzü sekillerini olusturur. II merkezinin güneyinde yükselen giErciyes da <resimler/erciyes.jpg> (3916 m.) Iç Anadolu Bölgesi'nin en yüksek noktasidir. Erciyes dagi volkanik bir dagdir. Seyhan irmaginin yukari bölümü, Zamanti irmagi ve Kizilirmak ile sulanan ilde, ortalama yüksekligi yaklasik 1000 m. olan Kayseri ovasi ve Erciyes daginin güney eteklerinde uzanan Develi ovasi baslica verimli tarim alanlaridir.
ERCİYES: Il halki için önemli bir dinlenme ve turizm amaçli bir mekan olmustur. Özellikle kuzey yamaçlari bag ve bahçelerle dolu olup; dag ve kis sporlari amaciyla da yararlanilmaktadir. Erciyes'in dorugu genel görünümü ile bir kubbeyi andirmaktadir. Dagin püskürmeleri sirasinda ortaya çikan lavlar yaklasik 100 km. uzakliga kadar yayilmis ve bu volkanik malzemeler Erciyes daginin çevresindeki tepe ve platolarin bugünkü yapisini belirlemistir. Kayseri il merkezi bu dagin kuzey etegine yakin bir bölgede kurulmustur. Ilin önemli yerlesme merkezlerinden Develi ilçesi ise dagin güney eteklerinde yer almaktadir.
İKLİM: Kayseri ilinin çok yerinde bozkir iklimi özellikleri vardir. Burada yazlar sicak ve kurak, kislar soguk ve kar yagisli geçer. Ancak ilde daglik yerler ve bunlar arasinda kalmis ovalar ile tekneler bulundugundan yüksekligin verdigi birtakim iklim özellikleri de belirtilmistir. Ilde ortalama sicaklik 10.8 'C dir. En soguk ay 1.5 'C ortalamayla Ocak, en sicak ay, 22.7 'C ortalamayla Temmuz'dur.
KAYSERİ'NİN TARİHİ
MILATTAN ÖNCE: Kayseri ve civarindan elde edilen buluntular bölgede Neolitik (yeni tas) devir iskânina isaret etmektedir. Kayseri'nin 22 km. kuzey dogusunda yer alan Kültepe (Kanis-Karum) Kayseri ovasinin en büyük höyüklerinden biridir. Burada 1948 yilindan itibaren sistemli bir sekilde Prof.Dr.Tahsin Özgüç baskanliginda yapilan kazilar neticesinde bol miktarda çivi yazili tabletler, seramik buluntular, mimari kalintilar ele geçmistir. Kültepe, M.Ö.IV. bin yildan, yani Kalkolitik çaglardan baslayarak Roma devri sonuna kadar devamli olarak yerlesme görmüstür. Genis binalar, tek vücutlu fakat çok basli, yassi idoller, çiplak heykeller ve özellikle boyali seramigi ile Kültepe'nin Eski Tunç devrinde, Anadolu'nun en önemli sehirlerinden biri oldugu ortaya çikmistir.
Kültepe Höyügü'nde yapilan kazilarda;
A- Eski Tunç Devri (M.Ö.: 2500-2000)
B- Tarih Çaglari (M.Ö.: 2000-650)
1) Asur Ticaret Kolonileri Çagi (M.Ö.: 2000-1100)
2) Hitit Çagi (M.Ö.: 1800-1200)
3) Geç Hitit (M.Ö.: 1200-700)
4) Frig Çagi (M.Ö.: 800-650) ni ihtiva eden katlar ele geçmistir.
Asur Ticaret Kolonileri Çagi'nda ticaret hayati gelisen Kültepe'nin, daha sonra Hititlerin eline geçtigi, M.Ö.XIII. yüzyilda da Kaskalarin saldirisina ugradigi bilinir. M.Ö.900'de Tabal Kralligi'nin kuruldugu yer ve M.Ö.XII-IX. yüzyillar arasinda iskân görmeye basladigi tahmin edilen bugünkü Kayseri'nin merkezi olan Mazaka bu kralligin önemli bir sehridir. Tabal Kralligi'nin yikilmasi ile bölge Kilikya, Med, Pers yönetimine girmistir.Perslerin Lidyalilar yenmesiyle birlikte M.Ö. 550'de bütün Anadolu ve Mazaka da Pers hakimiyetine girmis ve Kapadokya'nin büyük satrapliginin merkezi yapilmistir. Makedonyali Iskender yönetiminden sonra yörede kurulan Kapadokya Kralligi döneminde adi Eusebeia olarak degistirilmistir. Kapadokya'nin Roma'ya baglanmasindan sonra Imparator Augustus zamaninda ona izâfeten Caesarea (Kaisarea) olarak adlandirilmistir (M.O.1. yüzyil). M.S. III. yüzyilda Sasanilerin saldirisina ugrayan Kayseri, çesitli dönemler geçirmistir. Bu sirada Kayseri'nin nufusunun 400.000 civarinda oldugu ileri sürülmektedir.
MILATTAN SONRA: Kayseri, IV. yüzyilda tamamen Hristiyanlasmis bir sehir olmustur. Theodosius'un Roma anitlarini tahrip ettirmesi yüzünden büyük zarar görmüstür. Fakat Justinianus zamaninda (VI. yüzyil) sehir tekrar büyük imar görmüs, Roma dönemi surlari daraltilarak yeni surlarla çevrilmistir.
Kayseri, Bizanslilarin elinde iken VII. yüzyildan itibaren kisa sürelerle (690-725 yillarinda) Arap kumandanlari tarafindan zaptedilmistir. 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Selçuklulara tâbi Danismentliler tarafindan fethedilen sehir 1127 yilinda Danismentlilerden Emir Melik Mehmet Gazi'nin eline geçmis, oglu Melik Mehmet zamaninda ise beyligin baskenti olmustur. 1169 yilindan itibaren Anadolu Selçuklulari, Kayseri ve civarindaki bütün kaleleri alarak buralari Selçuklu Devleti'ne dahil etmistir.
Bundan sonra Kayseri 1243 yilinda Mogol istilasina ugramis, 1335 yilina kadar önceleri kismen Selçuklulara tâbi olmakla birlikte esasen Mogol-Ilhanli hakimiyetinde kalmistir. Mogollar bu tarihler arasinda Anadolu halkini inim inim inletmis ve büyük katliamlar yapmislardir. Sehir 1330'Iu yillardan itibaren Eretna Beyligi'nin önemli merkezlerinden biri olmus, bundan sonra da sirasiyla Kadi Burhaneddin, Karamanogullari, Dulkadirogullari arasinda birçok defa el degistirmistir.
OSMANLI DÖNEMI: Nihayet 1463 yilinda Fatih Sultan Mehmet sehri Karamanogullari'ndan alarak Osmanlilara baglamistir. Osmanlilar zamaninda Kayseri, 1511'de Sahkulu ve Celali isyanlari, 16. yy. sonrasi Karayazici isyani, 1624'te de Abaza Mehmet Pasa isyani gibi önemli siyasi olaylara sahne olmustur.
18. yüzyilda ise, devletin sikintilarindan faydalanarak hanedan ailelerinin ortaya çikmasi, eskiyanin artmasi sehrin sosyal ve ticart hayatini etkileyen en önemli olaylardir. Bu arada, sehir 1717 ve 1835 yillarinda iki büyük zelzele geçirmis, harap olmustur. Kayseri, XIX. yüzyil sonlarinda Ankara vilayetine bagli Kayseri Sancagi'nin merkezi olmustur.
Kurtulus Savasi sirasinda Develi'nin Bakirdag bucagi bir süre Fransiz isgali altinda kalmistir. Yunanlilarin Haymana'ya kadar ilerlemesi üzerine, üüüTrkiye Byk Millet Meclisi (TBMM), <http://www.tbmm.gov.tr> 24 Temmuz 1921'de hükümet merkezinin Kayseri'ye tasinmasina ve Ankara halkinin da Kayseri'ye göç etmesine karar vermistir. Kayseri'deki lise binasi TBMM toplantilari için hazir duruma getirilmistir.
Kayseri bagimsiz sancak merkezi iken; 1924 Anayasasi ile vilâyet yapilmis, Cumhuriyet'in ilk yillarinda 39.500 nüfuslu, harap, küçülmüs, fakirlesmis bir sehir halini almistir. 1927 yilinda demiryolu hattinin sehre ulasmasi ile ulasimda büyük bir gelisme olmustur. Kayseri Tayyare Fabrikasi ile 1935'te Sümerbank Bez Fabrikasi'nin kurulusu, Kayseri'yi bir sanayi sehri yapmistir. Daha sonra 1950'li yillarda sehirde büyük bir imar faaliyeti yapilmis, Türkiye'de ilk defa "Sanayi Sitesi" <http://www.kayseriorganize.org.tr/> kurulmus, birçok özel fabrika ve Kayseri Seker Fabrikasi açilmistir. Kayseri bugün Orta Anadolu'nun sanayi ve ticaret merkezi olma gururunu tasirken, kültür ve turizm yönünden de büyük atilimlar içindedir.
KAYSERİ'NİN TARİHİ
MILATTAN ÖNCE: Kayseri ve civarindan elde edilen buluntular bölgede Neolitik (yeni tas) devir iskânina isaret etmektedir. Kayseri'nin 22 km. kuzey dogusunda yer alan Kültepe (Kanis-Karum) Kayseri ovasinin en büyük höyüklerinden biridir. Burada 1948 yilindan itibaren sistemli bir sekilde Prof.Dr.Tahsin Özgüç baskanliginda yapilan kazilar neticesinde bol miktarda çivi yazili tabletler, seramik buluntular, mimari kalintilar ele geçmistir. Kültepe, M.Ö.IV. bin yildan, yani Kalkolitik çaglardan baslayarak Roma devri sonuna kadar devamli olarak yerlesme görmüstür. Genis binalar, tek vücutlu fakat çok basli, yassi idoller, çiplak heykeller ve özellikle boyali seramigi ile Kültepe'nin Eski Tunç devrinde, Anadolu'nun en önemli sehirlerinden biri oldugu ortaya çikmistir.
Kültepe Höyügü'nde yapilan kazilarda;
A- Eski Tunç Devri (M.Ö.: 2500-2000)
B- Tarih Çaglari (M.Ö.: 2000-650)
1) Asur Ticaret Kolonileri Çagi (M.Ö.: 2000-1100)
2) Hitit Çagi (M.Ö.: 1800-1200)
3) Geç Hitit (M.Ö.: 1200-700)
4) Frig Çagi (M.Ö.: 800-650) ni ihtiva eden katlar ele geçmistir.
Asur Ticaret Kolonileri Çagi'nda ticaret hayati gelisen Kültepe'nin, daha sonra Hititlerin eline geçtigi, M.Ö.XIII. yüzyilda da Kaskalarin saldirisina ugradigi bilinir. M.Ö.900'de Tabal Kralligi'nin kuruldugu yer ve M.Ö.XII-IX. yüzyillar arasinda iskân görmeye basladigi tahmin edilen bugünkü Kayseri'nin merkezi olan Mazaka bu kralligin önemli bir sehridir. Tabal Kralligi'nin yikilmasi ile bölge Kilikya, Med, Pers yönetimine girmistir.Perslerin Lidyalilar yenmesiyle birlikte M.Ö. 550'de bütün Anadolu ve Mazaka da Pers hakimiyetine girmis ve Kapadokya'nin büyük satrapliginin merkezi yapilmistir. Makedonyali Iskender yönetiminden sonra yörede kurulan Kapadokya Kralligi döneminde adi Eusebeia olarak degistirilmistir. Kapadokya'nin Roma'ya baglanmasindan sonra Imparator Augustus zamaninda ona izâfeten Caesarea (Kaisarea) olarak adlandirilmistir (M.O.1. yüzyil). M.S. III. yüzyilda Sasanilerin saldirisina ugrayan Kayseri, çesitli dönemler geçirmistir. Bu sirada Kayseri'nin nufusunun 400.000 civarinda oldugu ileri sürülmektedir.
MILATTAN SONRA: Kayseri, IV. yüzyilda tamamen Hristiyanlasmis bir sehir olmustur. Theodosius'un Roma anitlarini tahrip ettirmesi yüzünden büyük zarar görmüstür. Fakat Justinianus zamaninda (VI. yüzyil) sehir tekrar büyük imar görmüs, Roma dönemi surlari daraltilarak yeni surlarla çevrilmistir.
Kayseri, Bizanslilarin elinde iken VII. yüzyildan itibaren kisa sürelerle (690-725 yillarinda) Arap kumandanlari tarafindan zaptedilmistir. 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Selçuklulara tâbi Danismentliler tarafindan fethedilen sehir 1127 yilinda Danismentlilerden Emir Melik Mehmet Gazi'nin eline geçmis, oglu Melik Mehmet zamaninda ise beyligin baskenti olmustur. 1169 yilindan itibaren Anadolu Selçuklulari, Kayseri ve civarindaki bütün kaleleri alarak buralari Selçuklu Devleti'ne dahil etmistir.
Bundan sonra Kayseri 1243 yilinda Mogol istilasina ugramis, 1335 yilina kadar önceleri kismen Selçuklulara tâbi olmakla birlikte esasen Mogol-Ilhanli hakimiyetinde kalmistir. Mogollar bu tarihler arasinda Anadolu halkini inim inim inletmis ve büyük katliamlar yapmislardir. Sehir 1330'Iu yillardan itibaren Eretna Beyligi'nin önemli merkezlerinden biri olmus, bundan sonra da sirasiyla Kadi Burhaneddin, Karamanogullari, Dulkadirogullari arasinda birçok defa el degistirmistir.
OSMANLI DÖNEMI: Nihayet 1463 yilinda Fatih Sultan Mehmet sehri Karamanogullari'ndan alarak Osmanlilara baglamistir. Osmanlilar zamaninda Kayseri, 1511'de Sahkulu ve Celali isyanlari, 16. yy. sonrasi Karayazici isyani, 1624'te de Abaza Mehmet Pasa isyani gibi önemli siyasi olaylara sahne olmustur.
18. yüzyilda ise, devletin sikintilarindan faydalanarak hanedan ailelerinin ortaya çikmasi, eskiyanin artmasi sehrin sosyal ve ticart hayatini etkileyen en önemli olaylardir. Bu arada, sehir 1717 ve 1835 yillarinda iki büyük zelzele geçirmis, harap olmustur. Kayseri, XIX. yüzyil sonlarinda Ankara vilayetine bagli Kayseri Sancagi'nin merkezi olmustur.
Kurtulus Savasi sirasinda Develi'nin Bakirdag bucagi bir süre Fransiz isgali altinda kalmistir. Yunanlilarin Haymana'ya kadar ilerlemesi üzerine, üüüTrkiye Byk Millet Meclisi (TBMM), <http://www.tbmm.gov.tr> 24 Temmuz 1921'de hükümet merkezinin Kayseri'ye tasinmasina ve Ankara halkinin da Kayseri'ye göç etmesine karar vermistir. Kayseri'deki lise binasi TBMM toplantilari için hazir duruma getirilmistir.
Kayseri bagimsiz sancak merkezi iken; 1924 Anayasasi ile vilâyet yapilmis, Cumhuriyet'in ilk yillarinda 39.500 nüfuslu, harap, küçülmüs, fakirlesmis bir sehir halini almistir. 1927 yilinda demiryolu hattinin sehre ulasmasi ile ulasimda büyük bir gelisme olmustur. Kayseri Tayyare Fabrikasi ile 1935'te Sümerbank Bez Fabrikasi'nin kurulusu, Kayseri'yi bir sanayi sehri yapmistir. Daha sonra 1950'li yillarda sehirde büyük bir imar faaliyeti yapilmis, Türkiye'de ilk defa "Sanayi Sitesi" <http://www.kayseriorganize.org.tr/> kurulmus, birçok özel fabrika ve Kayseri Seker Fabrikasi açilmistir. Kayseri bugün Orta Anadolu'nun sanayi ve ticaret merkezi olma gururunu tasirken, kültür ve turizm yönünden de büyük atilimlar içindedir.